Sensörlü Aydınlatma Sistemi

Sensörlü Lamba Nedir Ne İşe Yarar
İnsan hareketine bağlı olarak kendi kendine yanıp sönebilen sensörlü lambalar, herhangi bir cihaza basmadan, bulunulan ortamın aydınlanmasını sağlar. İçlerinde insan vücudunun yaydığı görünmez ışığı algılayan bir teknolojiyi barındırır. Sensörlü (algılayıcı) lamba, pressel lens ve hareket dedektörü olan iki ana bileşenden oluşur. Hareket bu iki alışverişle algılanır. Peki, sensör hareketi nasıl algılamaktadır?
İnsanların yaydığı kızılötesi ışınlar belli mesafelere kadar ilerler. Bu ışınlar pressel lensin algılama alanına da girer. Bizim üzerimizden yansıyan ışınlarla; pressel lens bir iletici görevi görerek, ışınları hareket dedektörüne yansıtır. Hareket dedektörü ışınları aldığında tepkisel olarak elektrik akımı üretmeye programlanmıştır Yani tüm bu algılama sistemi; yansımaya bağlı olarak gerçekleşir. Kızılötesi ışınlar geldiğinde elektrik akımı lamba bağlantılarına yönelir. Böylece lamba yanar.
Sensörlü lambanın çalışma prensibi için iki önemli ayarı vardır. Bu ayarlar zaman ve mesafe ayarlarıdır. Lambanın yanma mantığı zaman ve mesafe kavramlarıyla yakından ilişkilidir. Örneğin; bir sensörün 4,5 m yarıçap ve 9 m çap mesafesinde algılama kapasitesi olabilir. Sensör bu mesafe dışında kalan nesnelerin hareketini algılamayacaktır. Sensörün zaman ayarı önemlidir. Zaman ayarın sensörün tespit ettiği son hareket algılamadan itibaren açık kalacağı süreyi belirleyecektir. Bu süre birkaç saniye ile on dakika arasında değişebilir. Yani lamba yanıyorken herhangi bir hareket oluştuğu zaman bu devamlılığı sağlayacak ve lamba yanmaya devam edecektir.
Sensörler sadece aydınlatma için kullanılmamaktadır. Bizi görünce açılan kapılar, elimizi uzattığımızda akan musluklar ve bugün kendi kendine çalışan tüm sistemler sensörlerle çalışmaktadır. Tüm bu sistemlerin çalışabilmesi için algılayıcılara ihtiyacı vardır. Bunlar; kullanım amaçlarına göre; hareket, sıcaklık, nem ya da başka fiziki değişimlere duyarlı algılayıcılar olabilir. Çevremizdeki fiziki değişimleri algılayan ve bunları elektronik sinyallere çeviren sistemleri, akıllı sistemler olarak adlandırılır. İşte bu akıllı kızılötesi algılayıcılar sayesinde hayatın her noktasında işlerimizi kolaylaştırıcı bir etken olarak kullanabilmekte ve hızla her alanda geliştirilmektedir.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZIN